♥♥♥♥ TÜM GÖNÜL DOSTLARIMIZIN, BLOG SAYFALARINDAN YEMEK VE GEZİ PAYLAŞIMININ VEFALI ARKADAŞLARIMIZIN, MÜBAREK RAMAZAN BAYRAMINI KUTLUYOR, SAĞLIK SIHHAT BİRLİK DİRLİK ESENLİK İÇİNDE DAHA NİCELERİNE SEVENLERİ VE SEVDİKLERİ İLE ULAŞMALARINI DİLİYORUZ... ♥♥♥♥

SEYYAH & SOFRAM...

6 Şubat 2008 Çarşamba

Ayder Yaylası yolu üzerinde köprüler

Ayder Yaylası yolu üzerinde köprüler

Ayder yaylasına çıkarken ve inerken yolumuz üzerinde birçok yenilenmiş eski taş köprüler gördük. Bir kısmın giderken bir kısmını da dönüşte çektik. Zira oraya çıktığımızda ne kadar resim ve film çekeceğimizi bilemediğimiz için hafıza kartını, pil ve bataryayı idare etmeye çalışıyorduk.

Dere üzerinde sayısını gene unuttuğum kadar köprü vardı. Bunların dışında yöreye has insan, eşya ve yük taşımada kullanılan teleferikler hariç tabi… Çoğunlukla 19 yüzyıl baş ve ortalarında yapılmışlar. Karayolları 10.uncu Bölge müdürlüğü tarafından da onarılmışlar.

Bu köprülerden biri iki diğerleri tek gözlü yapılmışlardı. Yapımlarında kesme taş kullanılmış, yapı olarak yay biçiminde derenin bir ucundan diğer ucuna ulaşacak açı ve eğim verilmişti. Üzerinden kim bilir kimler neleri taşıyıp geçirmişlerdir…






Bizler bu gibi eski geçmişi yansıtan yapıları gördüğümüzde artık elimizde olmadan yaşanmış olması muhtemel anıları düşünür olduk. Gerek yapılar gerek ise yapı elemanları veya içinde kullanılanların kimler tarafından, hangi teknik malzeme ve bilgi ile nasıl bir birikimle ortaya konulabildiğini düşünmek geçmişi anlamamıza daha çok yardımcı oluyor. Şimdiki teknik gelişim ve malzeme desteği ile yapılabilmesi daha kolay ve pratik olan benzeri yapıların zamanındaki şartlarda yapılıp şimdiki zamanda yapılanlardan daha kullanışlı ve dayanıklı olması merak ve hayret uyandırıyor.

Bir de aklıma gelmişken; dolaştığımız yerlerde mevcut eskiye ait veya tarihi özellikleri olan yapılar restorasyon yani yenileme adı altında, ne yazık ki, ehil ve bilgi sahibi olmayanlar tarafından orijnal yapı özellikleri bozularak yapılıyor. Geçmişten gelen yapıların tahtalarının üzerine vernik çekilmesi, kahverengi boya sürülmesi, sökülen ara yapı elemanlarının eski yerlerinden farklı yerlere monte edilmesi, yapıların üzerinde kök boyalar ile yapılmış resim ve bezemelerin günümüz boyalarla tamamlanmaya çalışılması gibi sonuç olarak pekte uygun olmayan neticeler çıkmış. Bu gibi yenileme ve onarım işleri biraz daha erbap ve ustalar tarafından yapılması uygun olur diye düşünenlerdeniz.

2 yorum:

türk dedi ki...

slm nasılsınız umarım iyisinizdir. yorumunuz için tşk ederim. ülkemiz aslında her konuda bir cennet ama kıymet bilen yok yurt dışından gelip kıyı köşe gezip imrenen insnlar varken bizler sadece kapısından geçip bakıyoruz bu yalan değil güzelliklerin kıymetini varken bilmek gerekir. iyi bir pazar dilerim size

SeyyAh dedi ki...

Yazdıklarınız çok doğru... Yüzlerce km. lerden gelip bizden fazla ülkemizi dolaşıyorlar ama bizler aynı değeri veremiyoruz...
Ve...
Bu güzellikler henüz varken ve de bizler yaşarken değerlendirmek gerek...