SEYYAH & SOFRAM...
30 Haziran 2010 Çarşamba
Hamidiye Körfezi
Kaleköy’ün yarım mil doğusunda sahil kuzeye doğru korunaklı bir koy yapar. Batı burnu önünde küçük bir ada, bitiminde ise bir iskelesi vardır. Hamidiye koyudur burası. Balkan ve 1. dünya savaşlarının ünlü zırhlısı Hamidiye, ve onun komutanı Yüzbaşı Rauf Orbay, düşman donanmasına baskın sonucunda bu koya sığınarak kaybettirmiş kendini. Kayalıklara boyanmış Türk bayrağı o gün bu gündür durur.
NOT:
HAMİDİYE KRUVAZÖRÜ
Hamidiye Kruvazörü, 1905 yılında Sultan 2. Abdülhamid tarafından İngiltere'de yaptırılarak teslim alındı ve Osmanlı Donanması'na katıldı. Kruvazör, 3 bin 805 tonluk, 104 metre uzunluğunda, 14,4 metre genişiliğinde ve saatte 22,2 mil hız yapabiliyordu. Balkan ve Birinci Dünya Savaşı'nda Karadeniz, Ege ve Akdeniz'de düşman donanmalarına karşı mücadele eden kruvaziyer, Beyrut'tan Ege Denizi'ne dönerken 25-26 Şubat 1913 tarihinde iki gün boyunca dinlenmek, kazanlarını temizlemek ve kendisini takip eden düşman gemilerini şaşırtmak için Kekova Koyu'nda demirlemişti. Kruvazörün direkleri, demirlediği koydaki Kekova Adası'nın yüksekliği nedeniyle görülememiş ve düşman gemilerini atlatmıştı. Kruvazörün demirlediği koyun adına daha sonra ''Hamidiye Koyu'' adı verilmişti. Hamidiye Kruvazörü'ndeki kahraman denizcilerin, konakladıkları iki günlük sürede koydaki kayalıklara çizip boyadıkları Türk bayrağı hala o görülebiliyor.
28 Haziran 2010 Pazartesi
Kale Üçağız
Yöreyi yapacağınız bir gezi için en rahat başlangıç noktası Üçağız'dır.
Üçagız'a otobüs veya özel otomobilinizle ulaşabilirsiniz. Kaş-Demre yolunda Kaş'a 15 km kala ayrılan yola saparak Üçağız'a varırsınız.
Bizler Üçağız limanından tekne turu ile geldik.
Köyün ismi, eskiden Tristomo olan ve aynen `üç ağız' anlamına gelen Yunanca sözcüğün Türkçe karşılığı.
26 Haziran 2010 Cumartesi
Kale ve Kaleköy (Simena)
Üçağız'ın hemen yanında Kaleköy ( tarihi Simena) yer alır. Burada oldukça iyi korunmuş bir Ortaçağ kalesi bulunmaktadır. Kalenin içinde küçük bir amfitiyatro vardır.
Kalenin manzarası mükemmeldir; tüm çevreyi izlemek mümkündür. Kalenin hemen dışında iyi korunmuş Likya kaya mezarları ve bir tapınağın lkalıntıları yer alır. Her iki köyde de misafirperver bir atmosferle karşılaşacağınıza emin olabilirsiniz.
24 Haziran 2010 Perşembe
Tersane Koyu
Batık şehrin birkaç km ilerisinde Tersane koyunu görmeden buradan ayrılmak olmaz. Sevimli, küçük bir koydur Tersane. Sahilde eski bir kilise ve birçok evlerin kalıntıları yer alır.
Tersane Koyu, Bizans ve sonraki dönemlerde teknelerin ve küçük gemilerin bakım ve onarım yeri olarak kullanılmış. Kıyıda çoğunluğu ortaçağa ait kalıntılar ve şu anda büyük bölümü yıkılmış olan bir şapel var. Tersane Koyu'ndaki yarım saatlik moladan hemen sonra girintinin yanı başındaki feneri (çakarı) sırtınıza alıp karşı kıyıdaki diğer çakara doğru devam edilir.
22 Haziran 2010 Salı
Mavi Mağara
Burç'un hemen yanında Mavi Mağara yer alır. Küçük kayıklarla içine girebileceğiniz bu mağara yaklaşık 20 m uzunluğundadır.
Mavi Mağara'nın hemen yanı Gökkaya Körfezi'dir. Yüzme ve her türlü su sporları için eşsiz bir yerdir. Dans etmekten hoşlanıyorsanız, geceyi buradaki diskoteklerden birinde geçirebilirsiniz. Ancak unutmayın ki Gökkaya'ya karadan ulaşım yolu yok!!!
20 Haziran 2010 Pazar
Üçağız limanı (Teimiussa)
Üçağız 400 nüfuslu bir balıkçı köyüdür. Gece konaklamak için çeşitli seçenekler mevcuttur. Onur Pansiyon denize sıfır konumu ve temizlik+konforuyla en uygun seçeneklerden biridir. Köyün küçük -ve tek- caddesinde hediyelik eşya, kilim, takı vb satılan küçük dükkanlar mevcuttur.
Köyün içinde eski bir kalenin kalıntılarını görebilirsiniz. Evler gerçekten oldukça eskidir;
bazıları hala Likya zamanındaki hallerini korurlar. Köyün içinde ve hemen dışında Likya ve Roma devrine ait taş mezarlar yer alır. Yüzyıllık geçmişi olan bu eserlerle içi içe yaşamak, köy halkı için sıradan bir hal almıştır artık.
18 Haziran 2010 Cuma
Batık Şehir - Kekova adası
Ziyaretçilerin çoğu bu bölgeye Batık Şehir'i görmek üzere gelir. Burası Kekova adası üzerinde bulunan ve sulara gömülmüş antik bir şehirdir. Küçük bir kayıkla Kekova adasının kıyılarından geçerken kıyıda ve hemen altınızda, suyun dibindeki şehrin kalıntılarını izlersiniz.
Kekova Adası önünüzde büyümeye başlar. Kuzey kıyılarında antik ismiyle Dolikisthe (Dolchiste), popüler ismiyle `batık şehir', yüzemeseler ve dalamalarsa da ziyaretçilerin ilgisini çekmeye devam ediyor. Meraklı gezginler, eğer deniz süt limansa antik şehrin su altındaki izlerini görebiliyorlar. Bir zamanlar yoğun keklik barındırması nedeniyle keklik adası anlamında Kakava-Kekyova denilen adaya şimdiki haritalarda Geyikova adı verilmiş.
16 Haziran 2010 Çarşamba
Burç kalesi
Bir başka güzel koy, Burç da Üçağız'dan kayıkla yarım saat uzaklıktadır. Bir yeraltı kaynağından soğuk tatlı su karışan bu güzel koyda kendinizi turkuaz renkli sulara bırakıp yüzmenin keyfini yaşayın. Hemen tepede koya bu ismi veren küçük bir kale yer alır. İşte o kale..
14 Haziran 2010 Pazartesi
Merhabalar … Finike Tekne Turu - Deniz solucanı
En son Finike’de konakladığımız oteli ekledikten sonra, bilgisayarımızda meydana gelen bir arıza ile önce monitörümüzün ekran kartı yandı. Yeni monitör aldık bu sefer de hard diskler de sıkıntı oldu. Hadi onları çözdük bu sefer içindeki bilgileri kurtarmaya uğraştık.
Tabi bu arada bizde boş duramadık… Amasya ve etrafındaki bazı kaplıcaları dolaştık.
Çevremizde Kızılırmak deltasını ve Kuş Cenneti’ni, Ayvacık ve barajlarını, Asarcık ilçesini. Kavak ilçesindeki tarihi Kurt Köprüsünü, Tekkeköy Mağaraları ve Kabaceviz Şelalesi’ni, çevre köylerinin doğal ve tarihi yerlerini gezdik.
Fırsat bulduk Eskişehir’i de görme şansımız oldu.
Birkaç defa gerek sağlık kontrolü gerekse şahsi işlerimizden dolayı Ankara’ya gittik. Günübirlik Beypazarı’nı da ziyaret ettik.
Bu arada gene bir Antakya ve Halep gezimiz oldu.
Kısaca, bir yandan bilgisayarı adam etmeye çalışırken bir yandan da bol bol gezip bilgi ve görgümüzü arttırırken, fotoğraf arşivimizde iyice çoğaldı. Bakalım bunları nasıl paylaşacağız.
Bizleri arayıp, sağlığımızı merak edip soran, gerek telefonla gerekse mailleri ile selam ve sevgilerini bırakan tüm gönül dostlarına içten teşekkürlerimizi sunuyor, sizleri sizler kadar özlediğimizi, inşallah, tekrar ara vermeden birlikte olmaya çalışacağımızı bildirmek istiyoruz.
Sağlıkla, sağlıcakla ve sevgiyle kalınız… SeyyAh & Sofram
Finike Tekne Turu - Deniz solucanı
Bu vesile ile ara verdiğimiz yerden tekne turumuz esnasında karşılaştığımız Kırmızı Deniz Solucanı hakkındaki görüntüleri paylaşalım…
NOT:
Kırmızı Deniz Solucanı
RIFTIA PACHYPTILA
Riftia pachyptila, derin deniz diplerinde yaşayan bir solucandır ve en ilginç yanı sindirim sisteminin olmayışıdır. Ayrıca çok ilginç bir beslenme şekli vardır. Riftia'nın gövde boşluğunu dolduran dokunun, aslında kükürt kristallerine yapışmış hücre içi bakteri yığınları olduğu anlaşılmıştır. Bu bakterilerle solucan arasında çok iyi bir işbirliği vardır. Solucanın solungaçları ile aldığı sıvı, kükürt ve oksijence zengindir. Bu maddeler kan yoluyla gelerek solucanın vücudundaki bakterilerin organik bileşikler yapmasını sağlar. Solucan besin olarak bu organik maddeleri kullanır. Solucanın karbondioksit, azotlu maddeler vs. gibi metabolizma artıkları da tekrar bakterilerce alınarak besine çevrilir.