Bir Yaş ve Yeni Bir Yıl Daha

Bir Yaş ve Yeni Bir Yıl Daha

Yaşamımızın bazı anları simgesel de olsa geçiş ya da dönüm anlarıdır. Her yıl sonu geldiğinde de benim için hem yeni bir yılla hem de yeni bir yaş ile karşılaşma olur.

Bu sefer, uzun zamandır birlikte dışarıda bir arada olamadığımızdan, çocuklarımızın, kızlarımızın isteği ile akşam yemeği için sevdiğimiz bir arkadaşımızın yeniden yapılandırdığı yerine gitmeye karar verilmiş !...

Bana da uymak kaldı tabi ki…

Neyse hoşbeşten sonra siparişlerimizi verdik. Yenildi, sohbetler edildi. Gelen geçen tanışlarla kısa konuşmalar yapıldı.

Yemek üzerine de birer çay içelim dedik. Çaylarımız geldi, daha ilk yudumlarımızı alırken kafeteryanın ışıkları loşlaştı ve…..

Çalışanlardan birinin elinde bir pasta üzerlerinde maytaplar ve mumlar, benimle beraber tüm müşterilerde bir şaşkınlık ile kızlarımızın ve çalışan arkadaşların doğum günümü kutlayan sözleri…

Hem şaşırdım hem de sevindim hem de geçen zamanın unutulmaması gerektiğini bir kere daha andım…

Kısa teşekkürlerimle pastamızı kestik, birer lokmalarımızı aldık. Yan masalarımızda olan tanışmadığımız diğer müşterilere de birer dilimler yolladık, onların da tebriklerini, mutluluk dileklerini aldık…

Öncelikle eşim ve kızlarıma, böyle güzellik için, el emeği döken sevgili Burak bey ve sevgili Fatih beyle Mr.Funny’s çalışanlarına teşekkürlerimi iletiyorum…

Dönüşte bir arkadaşlarımıza da uğradık, onlardan da güzel ve mutluluk dileklerini aldık.

Evde akşam bilgisayarı açtığımızda gelen mesajlardan da kızlarımın sayesinde birçok kişinin de öğrendiğini gördüm. Bir kısmı ile teknolojinin nimetlerinden web kamerasından da görüşmeler yapıldı, tarafımıza uzaktan kamera görüntüleri ile muzlu pastalar ve de künefeler gösterildi. Kendilerini feda edip, benim yerime benim için yediler bana da seyretmek düştü….

Nice güzelliklerde tekrar birlikte olmak ümidiyle…

Kastamonu İsmail Bey Külliyesi

Kastamonu İsmail Bey Külliyesi

O gün bayağı dolaşmış ve yorulmuştuk, konakladığımız yere dönerek az da olsa dinlenelim, gezi notlarımızı ve şehir haritasını kontrol edelim dedik. Bakarken bu külliyeyi görmediğimizi anlayınca arabaya binip tekrar şehre yollandık.

Külliyenin karşısında hemen girişinde bulunan iki konakta daha önce Eğreti gelin filminin çekildiği söylendi, birinin adı Eflanili Konağı ama diğerini öğrenemedim.

Candaroğulları Beyliğinden günümüze kalan eserler arasında yer alan İsmail Bey Külliyesi, Candaroğlu Hükümdarı İsmail Bey tarafından, adını verdiği İsmail Bey
Mahallesinde, tabii kayalık arazi üzerinde, şehire hakim bir mevkiide, cami, türbe, medrese, han, imaret olarak inşa edilmiştir. M.1460 – 1514 tarihleri arasında yapılanma tamamlanmıştır

Yapı bütününe girildiğinde sol tarafta Deve Hanı, sağ tarafta o zamanlar öğrencilerin kaldığı yapı, yanında İsmail bey camii, az ilerisinde İsmail Bey Medresesi El sanatları Çarşısı bulunuyor.

İçeri girdiğimizde önce sol tarafta bulunan Deve hanına girdik. 1450 yılında Candaroğlu beyliğinin son beyi İsmail Bey tarafından yaptırılan bu han, ön cephesi kesme taş yan duvarları ise moloz taşı ve tuğla ile örülmüş. İlk bölümü 4x11 m. ebadında ve üzeri kubbe ile örtülmüş. Hanın ahır kısmı ise 11x13 m. ebadında ve üzeride yerli kiremitlerle örtülmüş. Hanın giriş kapısından eğer deve yükü ile giremez ise deve sahibine aşırı yük yüklediğinden dolayı ceza verilirmişti. Daha önce gazhane olarak kullanılan bu bina yandıktan sonra 1992 yılında yenilerek hizmete açılmış. Duvarlarında develerin bağlanabileceği taştan halkalar mevcut. Şimdi sade bir nostaljik görünümlü şirin bir aile restoranı olarak hizmet vermekte. Aynı zamanda da Kastamonu’ya has güzel el yapımı örtüleri de satmaktalar.

Karşısında bulunan cami ise, Selçuklu döneminin güzel eserlerinden biri olup aynı zamanda Şehin Şah kayalığın üzerine yapıldığı için halk arasında temelsiz cami diye de adlandırılmaktadır. Caminin dış girişinde kapı üzerinde bir kitabe bulunuyor, içi sade ve uzunlamasına, son cemaat yeri de 2 yarım kat ve balkonlu yapılmış. Dış yan tarafında da birkaç mezar bulunuyor.

Gene külliye içinde yer alan medrese de 10 oda bulunuyor, 1443 ile 1461 yılları arasında yapılmış, zamanında Astronomi eğitiminin de verildiği bir kurummuş. Şimdi ise her odasında ayrı bir el sanatları örneği sergileniyor fakat biz gittiğimizde sadece 3 dükkan açıktı, gerisinin de genelde geç açılıp erken kapandığını öğrendik. Böyle bir tarihi ve kültürel mirası yansıtan yerleri işletenler aynı zamanda şehrinde birer temsilcisi olduklarını unutmamaları gerekir, bunu sağlayacak olan da yerel yönetimdir. Oraya gittiğim zaman kapalı dükkânlar göreceksem bu faaliyetin anlamı eksik kalır.

İçerde mevcut ve açık olan işyeri sahipleri ile kısa bir konuşma arkasından genel ve kültürel bir sohbete döndük. Bu gibi yerleri işletenlerin bu denli geniş görüşlü ve bilgili olması ayır bir güzellik doğrusu.

Ortada bulunan büyük ağacın büyümesi ile çatlayan havuz ağacı kesmeden havuz taşı kesilmiş, daha da küçültülerek birleştirilmiş böylece ağaç kesilmekten kurtulmuş.
Havuzun yan tarafında çok hoş ve güzel bir dinlenme ve oturma yeri yapılmış, onun da yanında yerel el sanatı örneklerinin el emeği örüldüğü tezgâhı olan iş yeri sahibi karı-koca ile sohbette epeyi bilgi edindik. Dışarı çıkıp akşam serinliğinde devam eden sohbetimize diğer iki işyeri sahibi aileler de katılınca zamanın nasıl geçtiğini anlayamadık. Buradan kendilerine (Engin & Yasin Saka’ya) sevgi, selam ve teşekkürlerimizi iletiyoruz.

Çıkışta tekrar Deve Hanı’na uğradık. Orada da çok güzel etli ekmek ve mantı yapıldığını duymuştuk, bizler epeyi tok olduğumuzdan kızlarımıza birer tabak hazırladılar, kenarında tadına baktığımızda da bayağı hoşumuza gitti. Orada da kendileri ile başladığımız sohbet kızı ve oğlunun da katılımı ile zevkli bir paylaşıma dönüştü. Vaktin nasıl geçtiğini de anlayamadık.

Buradan bize çok yardımcı olup açıklamaları ile bizleri bilgilendiren ve dolaştıran sevgili kızımız Özge hanıma, oğulları Emre beye ve anneleri Şükriye Özgen hanımefendiye içten selam, sevgi ve teşekkürlerimizi iletiyoruz.

http://www.devehani.com

Rezerve Tel& Fax:
+90 366 212 68 75
+90 366 212 68 76

Kastamonu Münire Medresesi

Kastamonu Münire Medresesi

Nasrullah camiinin hemen yanından da girişi olan bu medrese de, El Sanatları Çarşısı olarak ta isimlendirilmiş. Buralarda bakır, ebru, hat sanatı, el dokuması, ahşap oyma, baskı, kumaş boyama, çarşaf bağı, iğne oyası gibi ürünlerden satın alırken, yapım aşamasında gözlemleme olanağı da var.

Aynı zamandan Nasrullah Kadı külliyesini oluşturan unsurlardan birisidir. 1746 yılında Reis-ül küttap Hacı Mustafa Efendi tarafından yaptırılmıştır. Dış duvarları kesme taştan aralarına da tuğla konularak yapılan bu eserin içinde 21 adet oda bulunmaktadır. Şimdilerde he rbir odasında ayır bir iş yeri açılara yerel el sanatları örnekleri sergilenmektedir. Orta kısmında da güzel ve şirin bir çay bahçesi bulunuyor.

gittiklerim (blogcu'da)

Merhabalar...

Merhabalar...

Bizlerde birçoğumuz gibi blog yayını başladığında merak ve istekle ülkemizde de Türkçe karakter ve kaynaklarını da kullanan servislerin yayınlanmasını bekledik.
Başladığında yılların bilgi ve tecrübe birikimini, içimizdeki duygu ve düşünceleri, söyleyemediklerimizi, daha çok kişiye ulaşma isteklerimizi gibi farklı çok nedenle bu sayfalara katıldık.
Bende kültürel kısa yazıların yanında ülkemizde dolaştığımız yerlerin görüntülerini, hakkında elde ettiğimiz bilgileri ve gördüklerimizi paylaşayım istedim.
Hem gidemeyenlere hem de gidip o yerleri görmek isteyenlere az da olsa katkımız olsun istedik. Zira bizlerde dolaşırken gezi notlarını bu sanal dünyada paylaşanlardan çok yararlandık.
Uzun zamandır, memnuniyetimizi her zaman dile getirmekle beraber, bizleri misafir eden blog sayfasının, son zamanlarda gerek kendisine gerek ise bizlere yaşattığı sıkıntılardan da yorulduk. Eğer kabul ederseniz, birçok arkadaşımız gibi, bu sayfalarda da sizlere misafir olmaya geldik.
Umarız ekleyeceklerimizle sizlerle de güzel anları paylaşırız.
Selam ve sevgilerimizle...

gittiklerim (blogcu'da)

kenaryazilari (blogcu'da)

aakif (blogcu'da)