♥♥♥♥ TÜM GÖNÜL DOSTLARIMIZIN, BLOG SAYFALARINDAN YEMEK VE GEZİ PAYLAŞIMININ VEFALI ARKADAŞLARIMIZIN, MÜBAREK RAMAZAN BAYRAMINI KUTLUYOR, SAĞLIK SIHHAT BİRLİK DİRLİK ESENLİK İÇİNDE DAHA NİCELERİNE SEVENLERİ VE SEVDİKLERİ İLE ULAŞMALARINI DİLİYORUZ... ♥♥♥♥

SEYYAH & SOFRAM...

4 Haziran 2008 Çarşamba

İstanbul Turu - Galata Kulesi -

İstanbul Turu
- Galata Kulesi -

Müzeden çıktıktan sonra bir de Galata Kulesini ziyaret edelim dedik. Çoğunlukta kabul edince, turumuzu düzenleyen Mustafa bey, hadi bakalım dedi.
Havanın kapalı ve yağışlı olmasının yanında bayram günlerinin de tatil olması nedeni ile, sanırım, nispeten boş yollar ulaşım bakımından bize rahatlık sağladı, gitmek istediğimiz yerlere, tur şoförümüzün ve rehberimizin de bilgisi eklenince, kolaylıkla ulaşır olduk.
Otobüsümüzden inip dar ara yollardan yürüyerek, etrafı seyrederek, bol resim çekerek kule dibine vardık.
Giriş ücretlerimizi ödeyip asansörle hem balkon-teras hem de kafe-lokanta olarak kullanılan kısmına çıktık.
Galata kulesinden boğaz ve haliç o kadar güzeldi ki. Bir de havanın kapalı olması çekilen resimleri de güzelleştirdi. Etrafın birçok fotoğrafını çektik, tatlı birer anı olarak kalması dileği ile…

Bir yandan yağmur diğer yandan da soğuk hava balkon kısmında fazla kalmamıza izin vermedi. Tekrar asansörle aşağıya inip satış reyonu önünde hatıra ürünlere bakıp seçtik.



Arzu edenler için web sayfa adresi – Galata kulesinden etrafı seyredebilirsiniz - :
İstanbul - Galata kulesi

Edindiğimiz bilgiler:
Tarihi 1384 yılında Cenevizliler tarafından Galata surlarına ek olarak yapılmıştır.1402 yılında 4. Haçlı seferinde geniş çapta tahrip edilen Kule 1445-1446 yılları arasında yükseltilmiştir. Osmanlı hükümdarı II. Murat ile yakın ilişkiler kuran Cenevizliler padişahın yardımıyla kulenin yanına ikinci bir kule inşa ettiler ve kuleye de II. Murat'ın adını verdiler.
Fetih`e kadar iki yüz yılı aşkın bir süre boyunca hemen hemen bağımsız bir Ceneviz sömürge kenti olan Galata’nın birkaç kez büyütülen kentsel savunma sistemindeki yirmi dört kuleden ayakta kalabilen tek ve en anıtsal olanı bu kuledir.
1350`de II.Murad‘ın destek ve yardımı ile yapımı tamamlanabilen, Bizanslıların Megalos Pyrgos (Büyük Burç), Cenevizlilerin Torre di Cristo (İsa Kulesi) olarak adlandırdıkları dev boyutlardaki (165 m çap, 68 m yükseklik) Kule Osmanlı döneminde birkaç kez biçim değiştirmiştir. Günümüzde ise 1830`larda aldığı biçimle korunulmaya çalışılmaktadır.
Fatih, bir yandan Galata`da kalan Cenevizliler`e görece bazı haklar tanırken, öte yandan da Galata`nın Türkleşmesine girişmiş; bu arada geleneklere uyarak, Kule’nin üst kısmının 1.5 m kadar yıktırmıştır. 16.yy ortalarında Kule, Türk yapımı, kentin diğer kuleleri gibi sivri konik külahlı bir Osmanlı kulesidir artık.
Kulenin özellikleri: Yerden, çatısının ucuna kadar olan yüksekliği 69.90 metredir. Yapılan statik hesaplamalara göre kulenin ağırlığı yaklaşık 10.000 tondur. Duvarlarının kalınlığı ise 3,75 metre, iç çapı 8.95 m,dış çapı da 16.45 m.dir Derinliğinde bulunan çukurların altındaki kanalda birçok kafatası ve kemik bulunmuştur. Orta boşluğun bodrumu zindan olarak kullanılmıştır. Kulenin kalın gövdesi işlenmemiş moloz taşındandır.


(NOT: Bu yazımız ile bu turumuzu tamamladık, inşallah bir başka turla gene İstanbul'a gitmek kısmet olur, temennisi ile...)

2 yorum:

Feyza Fidan dedi ki...

Ne güzel bilgileri paylaşmışsınız bizimle..İstanbulu günlerce gezmekle bitiremez insan galiba,
Ayaklarınıza sağlık,
Sevgiler...

NiNo dedi ki...

bu manzara cok guzel istanbul yaslaniyor ama guzelliginden hic bir sey kaybetmiyor masallah