♥♥♥♥ TÜM GÖNÜL DOSTLARIMIZIN, BLOG SAYFALARINDAN YEMEK VE GEZİ PAYLAŞIMININ VEFALI ARKADAŞLARIMIZIN, MÜBAREK RAMAZAN BAYRAMINI KUTLUYOR, SAĞLIK SIHHAT BİRLİK DİRLİK ESENLİK İÇİNDE DAHA NİCELERİNE SEVENLERİ VE SEVDİKLERİ İLE ULAŞMALARINI DİLİYORUZ... ♥♥♥♥

SEYYAH & SOFRAM...

10 Aralık 2009 Perşembe

Marmaris Selimiye ve Yaşadığımız hayal kırıklıkları..

Marmaris Selimiye ve Yaşadığımız hayal kırıklıkları..

Bodrum’dan çıkıp yolumuza devam ettik. Marmaris’i geçtikten sonra İçmeler’e uğradık. Orada yolu sorarak Selimiye’ye doğru devam ettik (Marmaris'ten 40 km kadar sonra). Gittiğimiz tarif edilen yol eski yolmuş, orman içinden giden yol ayrımlarında yön belirten levhalarda olmayınca biraz bunaldık. Yer ayırttığımız otele telefon açıp yol tarifi aldık.
Bu sefer, arkadaşlarımızın da etkisi ile, ilk defa internet üzerinden bulduğumuz bir otelde yer ayırttık. Web sayfasında gördüğümüz resimleri ve açıklamaları ile, denize 50 m., apart, sessiz sakin bir yer olarak görünen otelden net üzerinden ücretini yatırarak ayırttığımız yer için bir macera yaşayacağımızı bilemiyorduk !...
Neyse, uzun uğraşlar sonunda Selimiye köyünü ve oteli bulduk. Sakin fazla kalabalık olmayan denizi güzel bir yer görünümünde olması bizlere yorgunluğumuz unutturdu, ama erken unutturmuş !...
Denize 50 m. olan otelin mesafe anlayışı yazanla ve bizim anladığımızla aynı değildi !... Denizden en az 500 metre uzakta, hafif bir yukarı toprak yolla çıkışla vardığımız otelin bizdeki hayal kırıklığı ve siniri, bir yandan o kadar yol gelmiş olmanın yorgunluğu, diğer yandan ücreti peşin yatırmış olmamız….
Sabır çekip biraz da atışıp mecburen odamıza çıktık. Dört yatak dediğimiz halde ve ücretini ona göre yatırmamıza rağmen 3 yatak ve bir yatak haline getirilebilen koltuk vardı. Bir yandan sinirlenerek birbirimizi sakinleştirmeye çalışarak denize gitmeye karar verdik.
Üstlerimizi değiştirip indik, yanımıza yol gösteren bir ilgili (!) ile birlikte otelden çıkıp toprak yoldan aşağı indik sola söndük ana yola çıktık yol üstünde bulunan bir dükkanın yanından köy kahvesi masalarının yanından geçtik bahçe duvarını birkaç basamaklı merdivenle aşıp tarla içinden yürüyerek sahile geldik.
Bir başka şokkkkk!...
Toplamda en fazla 15 m. genişliğinde, bir tarafında sahil köy kahvesi diğer tarafında bir balıkçı mağazası (küçük dükkanı) arasında taşlıklı büyükçe havuz kadar bir yer ve yarısı da yosunlu…
Deniz güzel olmakla beraber kapalı bir koy olan körfezde güneş alçaldığı için gölgede kalmış su soğumuş, bir yandan seyirciler bir yandan da çocuk havuzu olan yerde yüzmeye çalıştık. Aynı şekilde olan birkaç aile de gelince koca deniz daraldı !...
Sakinleşelim diye geldiğimiz denizden daha da birikimlenerek (!) geri dönmek üzere toplandık, yol üstümüzde bulunan dükkandan ufak tefek bir şeyler aldık. Apart olduğu için bir de akşam yemeği için yeni bir sürprizle karşılaşmayı arzu etmediğimizden hem akşamlık hem de sabah kahvaltısına hazırlık olması için aldıklarımızla birlikte aynı yolu (denize 50 m. olan !... daha sonra web sayfasında 150 m. olmuş !…) yürüyerek döndük.
Döndüğümüzde bizim gibi benzer konuşmaları yapan birkaç aileyi daha bahçe lokanta kısmında gördük.
Neyse duşlarımızı alıp balkonda bir şeyler atıştırıp doğal güzellikleri seyrederek sakinleşmeye uğraştık.
Ve daha fazla kalmamaya karar verip aşağıya inip haber verdim, o arada beni duyan diğer ailelerden de ertesi sabah ayrılacaklarını söyleyenler oldu.
Sabah kahvaltımızı yapıp ayrıldık, gerçi o da ayrı bir yazı olur da …
Ama bundan sonra net üzerinden yer ayırtmaya son verdik, gözümüzle görüp içimize sinmeden verildiği iddia edilen hizmet ile istenilen ücretin uyumluluğunu görmeden hiçbir yerde kalmadık. Yapılan bir yanlış birçok olumsuzluklara yol açıyor, kim ne derse desin !.. Kalmak durumunda kaldığımız apart otelin adı mı?!.. Artık yorumlarda ekleriz…
Neyse biraz köyü ve sahili gezip güzelliklerini seyredip fotoğrafladık. Burası da yat turizmine sessiz sedasız hizmet veren doğal limanlardan biri. Selimiye'nin hakim olduğu geniş kapalı koy adeta bir göl görünümünde. Selimiye, tatilden vur patlasın, çal oynasın eğlenmeyi bekleyenler için uygun bir yer değil. Daha çok dinlenmek, sakin kafa kendini sıfırlamak isteyenlerin beklentilerine cevap verecek bir sahil köyü. Son yıllarda nüfus artmış. Köylü'nün bir kısmı memnun. Diğer kısmı ise değil. Hesapta yapılaşma yasak ama her tarafta inşaat var. Yeni bir de marina yapılmış. Çok bir zamanı kalmamış anlayacağınız.



**
Muğla'nın Marmaris ilçesine bağlı Selimiye Köyü, Hisarönü Körfezi'nin incilerinden biri. Antik çağda ismi Hydas olan köy, sonraları Losta ismini taşımış. Günbatımında dağların arkasında kaybolan güneş etrafı kırmızı tonlarına boyadığı için köye "Kızılköy"de denmiş.
Bozburun Yarımadası'nda Loryma Kaisareia, Kastabos, Erine, Bybossos gibi antik yerleşimlerden biri olan Hydas (Selimiye), Arkaik döneminden kalma kalıntıya sahip. Çevrede biri Selimiye'nin en yüksek tepesinde, diğeri Sarıkaya Tepesi'nde, sonuncusu ise Kızılköy Mahallesindeki Aşarkale olmak üzere üç kale kalıntısı bulunuyor. Koyun güneydoğu tepelerinde Hellenistik çağdan kalma sur kalıntıları özellikle yabancı turistlerin ziyaret yerleri. Güney kısmında kare planlı mezar anıtı, kıyıdan 100 metre açıktaki Selimiye'ye yaklaşan teknelere yol göstermek amacıyla inşa edilmiş gözetleme burcu ve deniz feneri, manastır ve tiyatro turistik amaçlı gezi yerlerini oluşturuyor. Günümüze dek gelebilmiş eserlerden başka üç yıldır bölgedeki batıklarda araştırma yapan A.B.D'li sualtı arkolog bilimadamları batıktan çıkardıları malzeme ve anforaları Bodrum sualtı müzesinde sergiliyorlar.

Hiç yorum yok: