♥♥♥♥ TÜM GÖNÜL DOSTLARIMIZIN, BLOG SAYFALARINDAN YEMEK VE GEZİ PAYLAŞIMININ VEFALI ARKADAŞLARIMIZIN, MÜBAREK RAMAZAN BAYRAMINI KUTLUYOR, SAĞLIK SIHHAT BİRLİK DİRLİK ESENLİK İÇİNDE DAHA NİCELERİNE SEVENLERİ VE SEVDİKLERİ İLE ULAŞMALARINI DİLİYORUZ... ♥♥♥♥

SEYYAH & SOFRAM...

7 Ağustos 2008 Perşembe

Arhavi Gezisi – 09 – Karakovan Balı

Arhavi Gezisi – 09 – Karakovan Balı

Bu gezimiz sırasında gittiğimiz çiftekemer köprüleri civarında, yüksek yamaçların aralarındaki yarıklara yerleştirilmiş bal kovanları gördük. Oldukça yüksekte ve ulaşılması oldukça zor görülen, inip çıkarken ya halat yardımı ya da kayalıklara açılan adımlık oyuklar, bu yolla inildiğinde ise kalın ve sağlam kütüklerle yapılan merdivenlerden yararlanılarak düzen kurulmuş.
Açık havaya ve güneş görecek şekilde yerleştirilen kovanlardan elde edilen ballar ise yok satıyor.
İşte buralarda çektiğimiz resimler ile topladığımız bilgiler…


Anadolu’da yüzyıllardır geleneksel yollarla üretilen karakovan balı, ülkemizdeki doğa dostu ürünlerin son örneklerinden biri. Karakovan, bu topraklarda yüzyıllardır hem lezzet hem de şifa dağıtmaya devam ediyor.

Arılara ve kovanlara hiçbir müdahale olmadığı, içi altı ay boyunca karanlık olan bir kovanda üretilen bala, karakovan balı deniyor. Karakovan balı üretiminin her adımı bulunduğu yörenin koşullarına göre şekilleniyor ve kovanların tüm malzemeleri doğadan elde ediliyor.

Arılar ise bu kovanların içine kendi peteğini inşa ediyor. Bu nedenle, ayrı bir lezzete ve şifaya sahip bu balın hem kendisi hem de peteği değer kazanıyor.
Karakovan, ince uzun bir silindir görünümünde hazırlanıyor. Silindirin arka ucu bazı bölgelerde açık bazılarında kapalı tutuluyor. Ön ucuna ise arıların girip çıkabileceği bir kapak yerleştiriliyor. Bal üretimi süresince bu kapak açılmıyor ve kovanın içinin karanlık kalması sağlanıyor.

Kovanın yapımında Anadolu’da iki farklı yöntem izleniyor. Bunlardan en yaygın ve üretim için en sağlıklı olanı sepet şeklindeki kovanlar. Bir başka karakovan malzemesi ise kestane ve ıhlamur gibi ağaçların kütüğü. Yaşlı ağaçların gövdesinden bir bölümü alınıyor ve içi oyularak yine silindir şeklinde bir kovan hazırlanıyor. Bu kovan ise genelde iki parça halinde oluyor. Ancak kütükten yapılan kovanlar çok fazla tercih edilmiyor.

Kovanların konduğu zeminin düz olması ve arıların havalandıktan sonra alanı çok iyi görebileceği en uygun yere bir barınak inşa edilmesi gerekiyor. Etrafı açık ancak üzerinde çatısı olan bir barınak. Manzaranın yanı sıra bu alanın kekik ve geven gibi bitkilere yakınlığı da önemli. Kovanlar için genelde kekiklerin yoğunlaştığı bölgeler seçiliyor. Tüm sepetler burada üst üste yerleştiriliyor. Uzaktan bakıldığında bu barınak dev bir bal peteği gibi görünüyor. Arılar bal peteklerini sepetin üst kısmından dip kısmına doğru sırayla örüyorlar. Kendi giriş çıkışları için sepetin iç kısmına boşluklar bırakıyorlar.

Karakovan balının şifa değeri çok yüksek. Yöre halkı balı mide ve bağırsak hastalıkları, romatizma, soğuk algınlığı, ağrılar, sarılık ve yanık gibi rahatsızlıklara karşı da kullanıyor. Şehir insanı içinse enerji vermesi, direnci artırması gibi nedenlerle strese karşı en iyi ilaçlardan biri olarak ilgi görüyor.

Hiç yorum yok: