Ege Gezisi _ Bergama _ Asklepieion
Bergama’ya vardığımız zaman müzenin karşı taraflarında bulunan park yerlerine arabamızı bırakıp, müzeye gitmiştik. Orada bulunan görevli hanımların önerisi ile önce turizm bürosuna gitmiş, gene orada görevli bayanın bize verdiği bilgiler, krokiler üzerinde gösterdiği gidilecek yerleri işaretlemişti.
Yolun tarifini alıp Bergama'nın merkezinden 2-3 km. ileride yer alan, tarihi kentin sağlık merkezi olarak bilinen Asklepieion’a ulaştık. Yolun sağ tarafında geniş bir araziyi düzeltip bir tarafına birkaç dükkan yerleştirilmiş alan arabamızı park ettik. Hemen yanımızda biri bitti. Park ücreti olarak 4 YTL. İsteyip bir de üzerinde hiçbir kısmı doldurulmamış bilmem ne spora (Bergama Belediyespor kulübü derneği cilt sıra no: 100605) park ücreti adı altında bağış yapıyormuşum… Belgeyi aldım en kısa zamanda ilgili mercilere ileteceğim. Bu kadar yerde arabamızı park ettik alınan hep 1 YTL civarıydı ve park ücreti fiş veriliyordu. Birçok yerde güzellikler var derken bazı yerlerde de fırsat bu fırsat deyip dağ başında tarlalara arabayı bırakınca alınmaya çalışılan ücret verilemeyen hangi hizmetin karşılığı olarak düzenleniyor !?..
Sinirimiz bozulsa da muhatap alınabilecek nitelik göremediğimiz için arkamızı dönüp devam ettik.
Ören yerine sütunlu yoldan giriliyor. İlk kısımdaki sütunlar köşeli taştan ve iki sıra halinde nispeten daha dar bir yol. Bu yola açılan kapı kalıntılarından buralarda bazı yerleşimin olduğunu düşündürüyordu. İkinci kısım ise yuvarlak antik başlıklı mermer sütunlarla döşenmiş nispeten daha geniş bir yol olup alt kısımlarında yağmur sularının geçeceği kanalı da göze çarpıyordu. Daha sonra öğrendiğimiz kadarıyla buraya açılan kapı kalıntılarının revaklarla kaplı dükkânlarla dolu olduğunu, ilerisinde sağ tarafta eski antik kütüphane yeri olduğu, bunların ilerisinde sol taraflarında ise Zeus’a ve Asklepion’a hitap edilmiş tapınaklar varmıştı.
Yolun orta son kısmında bir meydan ki burası tören meydanıymış ortasında antik kalıntı sütun etrafı çevrilerek korumaya alınmıştı. Bu meydanın etrafındaki tapınaklarda hastalar kalırmış ve yıkanmaları için kür yerleri varmış. Meydanın sağ tarafında nispeten bütünlüğü kalmış yuvarlak, üzeri nispeten örtülü tedavi – kür yeri vardı. Merdivenlerden aşağı inip (9 – 10 basamak kadar) etrafı gezdik. İç içe geçmiş birkaç dairesel yapı, orta kısmında çeşme kalıntıları, yapı içinde suların akacağı kanallar bulunuyordu.
Tedavi yerleri, kaplıca ve çamur banyosu havuzları, psikiyatrik uyku odaları gibi sağlıkla ilgili bölümler bulunuyor. Bugün için gezebildiğimiz tünel kutsal havuzlarla çeşmeleri birbirine bağlıyor. 80 m uzunluğundaki tünellerle hastalar su sesi dinleyerek rahatlıyordu. Tünel tıbbı tedavinin yapıldığı binada sona eriyor. Gezdiğimiz ören yerindeki anfitiyatro nerdeyse çok iyi durumdaydı.
Tiyatronun karşısında büyük bir incir ve çınar ağacını az ilerisinde yer seviyesinde yarım insan boyu aşağıda bir çeşme gördük. Dolaşmanı ve havanın sıcaklığından çocuklar ellerini yüzlerini yıkamak istediler. O sırada yanımıza gelen yabancı bir çiftle başladığımız konuşmada kızlarımız acaba yanlış mı anladık dediler. Tekrar sorduğumda, ellerindeki kitapta, bu çeşmeden su içilebileceği uluslararası standartlara uygun nitelikte olduğunu yazdığını, kendilerini içtiklerini dahi söylediler !...
Bizde kendi ülkemizde dış destekli kültür bilgisi eşliğinde uygulamamızı (elimizi yüzümüzü yıkayıp serinleyip suyunu içtik) yaptık !...
Buradan çıkıp Allianoi’ye de gitmek istiyorduk fakat burası kapalıymış ne yazık ki gidemedik ama bilgi isteyenler için :
Allianoi
♥♥♥♥ TÜM GÖNÜL DOSTLARIMIZIN, BLOG SAYFALARINDAN YEMEK VE GEZİ PAYLAŞIMININ VEFALI ARKADAŞLARIMIZIN, MÜBAREK RAMAZAN BAYRAMINI KUTLUYOR, SAĞLIK SIHHAT BİRLİK DİRLİK ESENLİK İÇİNDE DAHA NİCELERİNE SEVENLERİ VE SEVDİKLERİ İLE ULAŞMALARINI DİLİYORUZ... ♥♥♥♥
SEYYAH & SOFRAM...
SEYYAH & SOFRAM...
14 Mart 2009 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder