Bergama Müzesini gezdikten sonra, müze görevlisi bayanın da önerisi ile önce Asklepion’a da uğrayıp oradan Akropol’e geçerken yolumuz üzerinde bulunan Kızıl Bazilika’ya da uğradık. Bergama ilçesinde bulunan Kızıl Kilise (Serapis Mabedi - Kızıl Avlu) MS. II. Yüzyılda Roma döneminde Mısır Tanrılarından Serapis (Osiris) adına yapılmış "Ne yerde ne gökte" anlamı da taşımaktadır. Bergama Kilisesi İsa'dan sonra 313-500 yılları arasında önemli rol oynamış. Yapının üzerindeki mermer kaplamaları dökülmüş ve kırmızı tuğlalar ortaya çıkmış. Bu yüzden de halk arasında Kızıl Avlu veya Kızıl Kilise ismi yakıştırılmış.
Elde ettiğimiz bilgiler:
Binanın tamamının tuğladan yapılmış olması ve büyük ön avlusu sebebi ile tapınak halk arasında “ Kızıl Avlu” olarak adlandırılmıştır. Avlusu, yüksek duvarlarla dışarıya kapalı idi. İç kısmının sütunlu galerilerle çevrili olduğu kabul edilir. Tapınağa, avlunun batı cephesinde yer alan üç adet anıtsal kapıdan girilmektedir. Bu girişin halen bir kısmı ayaktadır.
Mısır Tanrılarına verilen önem sebebi ile tapınak Roma Dönemi aşağı Bergama kentinin tam merkezine inşa edilmiştir. Tapınağın avlusu ile bütünleşmesine engel teşkil eden Selinos çayında bugün halen kullanılmakta olan su tünelleri inşa edilmiştir.
Tapınağın önünde tapınak ile aynı aks üzerinde avluya doğru çıkma yapan bir propylon (tapınak avlusuna açılan gösterişli büyük kapı) ve gerisinde devasa bir tapınak kapısı yer almaktadır. Kutsal mekânın sadece ön tarafı pencerelerle aydınlatılmış, kült heykelinin bulunduğu arka kısmın yarı aydınlık olmasını sağlamak amacıyla pencere yapılmamıştır. Yanlardaki yuvarlak yapıların ve avluların bazı bölümlerinin altında uzayıp giden gizli geçitler ve merdivenler yer almaktadır… Muhtemelen bu geçitlerden ilerleyen tapınağın baş rahibi içi boş olan kült heykelinin baş kısmına yükselerek oradan halka tanrı adına telkinlerde bulunuyordu. Tapınağın üzerini örten, çok sağlam yapıda ahşaptan bir çatı iskeletinin bulunduğu söylenmektedir.
Kült (tapınma) ve sanat tarihi verilerine dayanarak tapınağın M.S II. yy’da muhtemelen İmparator Hadrian döneminde inşa edildiği ve Mısır tanrıları hem Serapis hem İsis’e itaf edildiği söylenebilir. Ancak tapınağın iki yanındaki yuvarlak yapıda kült (tapınma) mihraplarının bulunmasına karşılık yan tanrıların kimler olduğu bilinmemektedir.
Erken Bizans döneminde kutsal mekânın içine ilaveler yapılan tapınak Anadolu’daki erken yedi kiliseden biri olarak kullanılmaya devam etmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder